İzleyiciler

6 Aralık 2015 Pazar

ayran- tahtırevan

İşe başladım ya, bir yerlerim havalandı galiba benim.
Aslında öyle bir tip de değilimdir. Ama annemin, bakıcımızın ve hayallerimin verdiği gazla havalandı işte.
Bakındım, araştırdım, "çalışıyorum öderim" dedim, model seçtim, renk seçtim... Eşim kararlarıma saygı duyar, desteklemese de engel olmaz. Akşam oldu, ona söyleyeyim dedim. Sonuçta kesin karar verirsem ona yıkacağım alma işini.
Dedim ki; "Hayatım, ben araba almak istiyorum."
"Tamam" dedi. "Çocukları yatırınca ayrıntılı konuşalım" dedi.
"Nerden bulacağız parasını? Kartlar dolu, ikimizin üstünde de kredi var", demedi.
"Hani trafikten çok korkuyordun, ne değişti birdenbire?", demedi.
"Senin gibi kapitalist düzen düşmanı, tüketim toplumu olduk diye şikayet eden biri nasıl oldu da böyle bir karar verdi?", demedi.
"Bi git yaaa" demedi.

Ben böyle tepkiler bekliyordum sinsiden. Halbuki o tek vuruşta nakavt yapacak soruyu şekillendiriyormuş beyninde.

Büyüğü yatırdık, küçük uyumaya direndi, bense yeni yetmeler gibiyim. Tamam dedi ya, sitelerden bakacağız güya, bilenlere haber salacağız, içim kıpır kıpır. Bekleyemiyorum bebek uyusun. Açıyorum yeniden konuyu, cici arabamı neden istediğimi anlatıyorum. Bana nereye gideceğimi soruyor. "Haftada bir kere ofise giderim, iki kere spora giderim, bir kere de S. ile pazara gideriz. Sık sık da vadiye gideriz" diyorum.
Cevap;
"Senin istediğin arabanın vergisiyle, bu dediğin yerlere dört ay taksiyle gidilir. Kaskosunu, bakımını, benzinini saymıyorum bile. Sanıyorsun ki, arabanın parasını vereceksin, bitecek."

Amelie' de bir sahne vardı, kız cam gibi kırılıp, patır patır yere dökülüyordu. Ben ve hayalim parça parça halının üstündeydik.
Halbuki ben camlara film taktıracaktım, kadın şoför olduğum için sıkıştırmasınlar beni diye.



Bari paramı biriktireyim de şu reklamını yaptıkları sitelerden bir ev alayım. Asansörlü, geniş....:))))Yok yok, bir değil, iki tane alayım. İki evlada birer ev. Hak geçmesin.

Bu aralar çok düşüneyim, az konuşayım ben. Saçma saçma şeyler çıkıyor çünkü. Ne olduysa böyle, çok az uyuyorum son haftalarda, hücreler mi öldü, ne oldu??


2 yorum:

  1. :D

    Şu araba kavramı bana o kadar uzak ki. Yalova'da kullanmak zorundaydım ama İstanbul'a geldiğimden beri elimi bile sürmedim :)

    YanıtlaSil
  2. Ben çok imreniyorum, yapamadıkça içim sıkılıyor. Risk alabilirim aslında ama konu araba kullanmak olunca elim ayağım bağlanıyor. Çok heveslenmiştim, sanki korkumu bu kez aşacaktım.
    Daha zamanı var anlaşılan.
    Bütün sarılar benim ;)

    YanıtlaSil