İzleyiciler

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Bakım, onarım - anneler günü

Dün planladığım gibi  prensleri bizimkilere bırakıp, Kızılay'a gittim, kuaföre. Akşam gitmemiz gereken bir doğum günü vardı, mazereti de o oldu. Fön çektirdim, bakım yaptırdım. Bir şeyler alayım diyordum kendime, butiklere bakındım, sezon diye fiyatların tavan oluşu ve benim yerli malı takıntım dolayısıyla oldukça vakit harcadım ama iki bluz buldum. Kendi evime geldim, lens taktım, makyaj yaptım, giyindim. Ve bebeleri bıraktıktan dört saat sonra onları almaya gittim.

Merak etmişler, -anladığım kadarıyla da kızmışlar, ama renk vermediler-, arayamamışlar tedirgin etmeyelim diye. Neden aramadığımı sordular, küçük prens de bizimkilerin kucağında tatlı tatlı oturuyor. Halbuki görür görmez ellerini uzatır, ıh ıh der, almazsam kıyametleri koparır ama şimdi sadece bakıyor. Ne zaman konuşmaya başladım, minik ellerini uzatıp, ıh ıh ıh dedi.

MEĞER TANIMAMIŞ !

Gözlüksüz, saçlarını toplamayan, yüzü gözü boyalı ve eşofman harici bir şeyler giyen annesini, sesini duyana kadar tanımadı yavrum. Durum anlaşılınca bir kahkaha koptu, bense sadece gülümsedim.
......

Bugünse anneler günü. Sevmiyorum ben bugünü, kimini sevindiren, kimini kahreden günleri sevmem ben.

Geçen haftalarda uzun zamandır görüşmediğim bir hocamı aradım ve yemeğe davet ettim. Geçen yaz annesini kaybettiğini, bu aralar her yerde "anneler günü" lafı döndüğü için görmemek adına ortaya çıkmak istemediğini, fb'de, telefon mesajlarında, tv de, reklam panolarında her yerde, her tarafta gözüne gözüne geldiğini, kendini toparlayınca geleceğini söyledi.

Dün akşam can dostum mesaj atıp anneler günümü kutladı. Yaklaşık 25 yıllık arkadaşım, kardeşim. Henüz bekar. Biz kariyer hayalleri kurarken, o yuva dilerdi Allah'tan. Çevresindeki bebeklerin kokusunu içine çekerken gözleri dolar benim kardeşimin.
Başkalarını kutlarken ağladığına eminim.

Fb de herkes yavrusuyla fotoğrafını koymuş, okullu çocukları olanlar faaliyetleri de eklemiş. Arada bir arkadaşım da, merhum anneciğinin fotoğrafını koymuş, yazmış altına duygularını, oku, ağla o derece.

Benim çevremde bu tür günleri coşkuyla kutlayandan çok, ağlayarak karşılayan daha fazla ne yazık ki. Ölüm de, doğum da Allah'tan, hiçbir insanın da öleni diriltme, olmayanı doğurtma gibi bir gücü de yok. Dolayısıyla Takdir-i İlahi ile gelen bir sevinci, olmayanın gözüne soka soka kutlamak nedir??

Ben cahilim, bilmem. Ama esnaf üç kuruş kazansın diye böyle şeyler uyduruluyor, millet de tatlı tatlı iştirak ediyor gibime geliyor. Fb de dahil olduğum bir grupta daha hafif bir dille yazdım, "o zaman hiçbir şey paylaşılmasın, konuşulmasın hatta....", "insan olmanın doğasındadır bu, sevinçler de, hüzünler de paylaşılır.....", "böyle böyle hayatı kaçırıyorsun...." gibi cevaplar aldım. Annesinin hayatta olmadığını bildiğim bir arkadaşım ise sadece yorumumu beğendi, haklısın gibilerinden bir şeyi, o bile yazmadı. Halbuki "Sağlıklılar günü", "Gözleri Görenler Günü", "Toklar Günü" gibi anlamsız ve adaletsiz bana göre.

6 yorum:

  1. İyi yapmışsın, arada böyle fabrika ayarlarına dönmek lazım:)))anneler günü ilk çıktığında amacı esnafı zengin etmek değilmiş ama şimdi tam dediğin gibi oldu.:(( anlamsız da olsa anneler günün kutlu olsun kubatcım. :)

    not: ya, kubat diyorum ama gerçek ismin yazıyor muydu bloğunda yazmıyor muydu, yazıyordu da bunak ben mi unuttum kusura bakma ne olur. Bugün bir deftere blog arkadaşlarımın blog ismilerini yanlarına - varsa gerçek isimlerini hatta kedilerinin isimlerini not tuttum çünkü karıştırıyorumm :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estagfurullah, bunaklık ne kelime? Yazmadım ben adımı, duymasınlar, bilmesinler, rahat rahat ağlayayım, söyleyeyim, eleştireyim diye.
      Kedi alasım var Müjde Hanım, ben seveyim, o mırlasın... Ama bir evlat daha demek kedi, altından kalkabilir miyim, bilemiyorum. Bir de küçük bebek var :/

      Sil
  2. canım aslında her iki bakış açısı da doğru. nasıl diyecek olursan şöyle izah edeyim; evet kayıplar çok ama çok acı, ben de kaybetsem anneler günü mutlaka zehir olur , ancak hayattayken şöyle bir anımsamak, birlikte çekilen fotolardan kolaj yapmak güzel günleri anmak, varlığına şükretmek, ölenlere rahmet dilemek bunlar bana güzel ve art niyetsiz geliyor. Esnaf ta arada sevinsin diyorum. Lüks tüketimden bahsetmiyorum elbette. Onlar hemen kendilerine rant çıkarırlar . Sadece daha sade hediyelerimizi günün anlamına uygun alabileceğimiz esnaflar kazansın diyorum. Yazık onlar da böyle günleri 4 gözle bekliyorlar biliyorum .

    Gerçi sadece o güne bağlı değil elbette hediyeleşme. Ben mesela saksıda çiçek aldım , yanına da kucak dolusu sevgimi ve öpücüklerimi koyup anacığıma koştum. Facebookta da annem oğlum kardeşim kyınvalidemden oluşan fotoları koyup tüm annelerin anneler gününü kutladım. Hem erkeklere de bir izan olsun. Hergün hatırlamıyorlar, kadınların kıymetini bilmeyen de çok. Biraz farkındalık olsun anneler, kadınlar hatırlansın. Çocuklar o zarafetle büyüsünler. Güzel reklamlar yapılıyor , elbette tüketime yönelik ancak çok ta duygusal. Kim bilir belki bazı insanların kalplerine yumoş etkisi yapar ;)
    Büyük tüketimlere karşıyım ben de , ama çam sakızı hediyelerle o günü mutlu mesut kutlamayı ve bunu paylaşmayı güzel buluyorum. Kyıpların da acısını paylaşmak, sabır dilemek, evlatlara annelere daha da bir sarılmak anlamına geliyor .. ne bileyim benim hoşuma gidiyor :) Allah annelerimize sağlıklı uzun ömürler versin inşallah hep güzel güzel kutlayalım. Vefatlarından sonra da mutlaka derin özlem, gözyaşı , tebessüm, sevgi ve saygıyla anacağız:(
    Annesi ölenlerin tarafından bakınca da onlar açısından da bakış açın doğru elbette.
    aman iki ucu .oklu değnek oldu :) kafasına göre tkılsın millet en iyisi canım :D ne uzattım yahu tamam sustum sustum *-*

    Bu arada lensli hallerini de pek merak ettim, prens bile tanıyamamış baksana :)
    iyi olmuş bu vesileyle bir kendine vakit ayırmışsın. İki çocuklu olmak cidden zor Allah yardımcın olsun canım benim. Bir de çalışan insansın daha da zor :(

    Kocaman sevgiler de kubadcım. de kubad ne demek bu arada ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel yazmışsın, uzun yazmana ayrı sevindim, sen hep yaz :)

      De Kubad benim adım ve soyadlarım. Açık açık yazmaya tereddüt ettim, çevremde kimsenin de bloğum olduğundan haberi yok, etkilenmeyeyim, açık açık içimdekileri yazayım diye. İsmimle aradıklarında ortaya çıkmayayım diye. Fb da rahattım bir ara, sonra internet yaygınlaştı, yakın akrabalar, uzak akrabalar geldi, paylaşımların altına seviyesiz yorumlar gelmeye başladı. Kavgayı seven biri değilimdir ama gerekirse çok çirkinleşebiliyorum. Baktım olayın rengi değişiyor, fb den uzak duruyorum yıllardır. Ama yazmak bende bir ihtiyaç, böyle bir çözüm buldum. Hükümeti eleştiriyorum, eşim tarafı görecek de surat asacak, lak lak peşimden konuşacak kaygım olmadan; dibe vurduğumu yazıyorum, bazı tipler köşe olacak diye üzülmeden... Böyle gizli daha güzel.
      Amma... bir gün yolun Ankara'ya düşerse memnuniyetle ağırlarım seni, yazılarından bile yayılan inanılmaz bir enerjin var, senden gizlenmek kayıp olur. :)

      Sil
  3. De Kubad, her duyguyu aktarmışsın.
    Benim de göZlerim doldu.. Özellikle arkadaşın için. Kader işte, istemeyene verirken isteyeni bekletebiliyor. Umarım o da tez vakitte kurar yuvasını...
    İçime bir şey oturdu :(
    İşte güzel şeyler olurken üzücü şeyler de oluyor..
    Gerçekten çok zor denge kurmak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok zor hem de.
      Sevineceksin sevinemiyorsun, sürekli bir muhasebe durumu. :(
      Amin, dağınığım.
      Allah herkesi en çok istediği şeyle sınar derler ya, kendimde de, çevremde de onu görüyorum ben.

      Sil