İzleyiciler

26 Ekim 2016 Çarşamba

Clash of Clans

...diye bir oyun var.
Önce cep telefonumda ikonunu gördüm, büyük prens yüklemiş. Oynuyor desem yeterli olmaz, çocuk resmen onunla yaşıyor.
Okuldan geliyor, beni görünce heyecanlı heyecanlı,
-Anneaa, belediye binamı 6.seviyeye çıkarttım, bilmemkim devlerle saldırdı, ben balonla püskürttüm,
falan diyor. Peşine hemen telefonum isteniyor.
Muhabbetimiz hep bu oyundan kurulu, gözlerinden ışık saçıyor anlatırken. "Ben seninle başka şeyler hakkında da konuşmak istiyorum" diyorum. Okulda olanlardan bahsediyor bir iki, sonra okuldaki arkadaşlarından birinin abisinin de "Clash of Clans" oynadığına geliyor sıra, başa dönüyoruz.

Geçen hafta veli toplantısında rehber öğretmene söyledim, zannetim ki "ortak sorun" diyecek, "böyle böyle yapabiliriz" diyecek. Hayır öyle demedi, hiçbir veli "ay, evet biz de muzdaribiz" demedi. Anlaşılan bir tek beni derdim bu oyun. Öğretmen ilgileneceğini söyledi.
Toplantıdan birkaç gün sonra prens bir fon kartonuyla geldi. "İnternet ve bilgisayar oyunlarının hayata olumsuz yönleri" konulu bir ödev hazırlayacakmış.
"Tamam" dedim, "yapalım". "Ne yapmayı planlıyorsun" diye sordum, internetten araştıracağını söyledi. Yarım saat kadar sonra geldi, uyurken bilgisayarın açık olmaması gerektiğini bulmuş bula bula. Onu yazacakmış.
Yardım etmeyeyim, rezil olsun, öğretmeni bir güzel kalaylasın, aklı başına gelsin diye geçti içimden. Ama benim sol omzumda şeytan, sağ omzumda melek hep konuşur ya, melek dile geldi, "rehber öğretmenden sen yardım istedin, yalnız bırakmamalısın" dedi, hak verdim, giriştik ödeve.
Yaptık, okula gitti. Akşam oldu, gelme vakti kapı çaldı, merdivenin başında onu bekliyorum, görüş mesafesine gelince dejavu,
-Anneeeaa, Bulut beni klanına alacak, birlikte pekka'yı yenicez.
-Hoşgeldin oğlum, ödevini sundun mu?
-Evet sundum, bir de panoya astık. Duydun mu Bulut'la oynıcaz, daha güçlü olucaz.
-Hmmm
-Telefonunu alabilir miyim?
....
Şimdi madalyonun diğer tarafına geçiyorum. Şöyle ki, bilgisayar oyunlarına bayılırım. Age of Empires karşısında sabahladığım günler çoktur. Sims keza. Yakın zamanda "HayDay" e de takmıştım da son 5-6 aydır temizim çok şükür. Ama çocukların önünde oynamadım böyle, sigara içen anneler gibi, kaçtım suçumu işlerken.
Yani çocuğa kızamıyorum ki, haklı. Şöööyle saatlerce boş vaktim olsun, alayım çayımı, kahvemi, cipsimi, bilgisayar başında geçsin zamanım. Gözlerim pörtlesin, ruhum dinlensin.

Sinemaya gidelim beraber, yok.Tiyatro? yok. Park? ı-ıh. Ne yapalım? Telefon.
Bilmiyor ki içimdeki yarmaz kız gözünü bir kaçırsa oyuna, elinden alacak, bir daha da vermeyecek.
Hahhaha, direniyorum. Ama direncim her an kırılabilir. Öyle bağımlısı olabilirim ki, işlerim aksar, bebe belik aç kalır.
Allah muhafaza. :D

Sözün özü: Armut dibine düşer.

10 yorum:

  1. Sorma ya, benim çocukluğum ne güzelmiş. Ne televizyon, ne cep telefonu (evlerde bile telefon yoktu) ta 80'lerde bile eve telefon bağlatmak için senelerce beklenirdi. Hele de bilgisayar. Onun yerine bolbol çizgi roman, hikaye, roman ve çocuk dergileri (Doğan Kardeş ve bir dolu başka dergi) okurduk. Çok zor canım nasıl başa çıkılacak bu büyük bir rakip!( Benim kocaman yeğenim de internetsiz yapamıyor, oyunlara bayılıyor:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh, çocukluğuma dair çoğu anıyı mutlulukla hatırlıyorum, siz yazınca gözümün önünden geçtiler.
      Milliyet Çocuk'un ciltli romanları olurdu, küçük küçük. Mis kokulu. Red kid okurduk, Daltonlar, Düldül... Bankaların çocuk dergileri olurdu.
      9la hat alırdık şehirlerarası konuşmak için, ses değişirdi.
      Vakko'nun önünde buluşurduk, telefon yok birşey yok.
      Tv'ler tek kanal. Bir saatten sonra İstiklal Marşı ile yayın kapanıyor...
      Hey gidi. Sokakta oynayarak büyüdük, ne şanslıymışız.

      Sil
  2. Bizde okul zamanı bir saat hafta sonu iki saat sınırı var. Ama bilgisayar oyunlarına karşı değilim. İngilizceleri gelişti, gayet sosyaller skype tan güney afrikadan japonyaya arkadaşları var, kafları çalışıyor ve mutlular.. Ve evet, akşama kadar oyun muhabbeti çekiyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sıkıldım bir parça, korkuyorum da.
      Ne zaman odasının kapısı kapansa, sesi çıkmaz olsa anlıyorum ki oyun oynuyor. Bu aralar heyt hüyt diyince suratını asıp kalkıyor ama zamanla karşı gelecek, kapılar vurulacak. O zaman ne yapacağız bakalım.

      Sil
  3. Oyun meselesi kötü ya, insan kaptırıyor kendini. Biz yetişkinler bile zor ayrılıyoruz basından hele bir de onlar cocuk. İyi yapıyorsunuz ama mümkün olduğunca sosyal aktiviteler anneyle vakit geçirme gibi seylerle unutturmak lazım. Kolay gelsin size. Benim oglan da okulda tableti öğrendi - anne nilsin tabletinde bu oyun bar bize de alsana lar başladı 7 yasında. Daha tabletimiz yok elh. Ama o günler de gelecek gibi görünüyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy kaptırıyor vallahi.
      Dünyayı unutturan herşey bağımlılık yapar ya işte, o hesap.
      Tableti eve keyfi sokmazsanız, uzun süre almazsınız ama okul isteyebilir, ödevi evde yapsın, okula da getirebilsin diye. O zaman maalesef oyun kaygınız başlar sizin de.

      Sil
  4. ah canım yaa hiç olmaz mı aynı sorunu biz de yaşadık, yaşıyoruz. Demir Minecraft a taktı.. Kurban Bayramından beri elinden düşürmüyordu. Okuladan gelir gelmez oyun, konuşması oyun, herşey o oyun baktım ciddi sorun oluyor. kaldırdım tableti dedim bozulmuş servise gönderdim. 3 haftadır servste:) ilk hafta ciddi bir yoksunluk sendromu yaşadı çocuk . yani bu bir bğımlılık göstergesi. şimdi daha iyi. legolarını yapıyor, maç izliyor , kendisi maç yapıyor kovayı basket yaparak ödevleeinden sonra.
    önünü alamazsak hayatları mahvolabilir diye korkuyorum hep. bizim eski apartmand bir genç vardı çocuk pc başından kalkmıyordu o denli. liseliydi. okulu bile asmış hep. okuldan atıyorlardı az kalsın. aile zar zor ikna etti okulu. sonra da bağımlılık merkezine gönderdiler çocuğu. Teknoloji bağımlılığı tanısıyla tedavi almaya başladı. Korkunçtu durumu. Şimdi toparladı çocuk.
    Mecburen teknoloji hayatlarında olacak buna engel olamayız. Ama çok takıntı haline gelince radikal çözüm gerekiyor canım.umarım kısa sürede halledersiniz. ben de oyun severdim SWAT en sevdğim oyundu :) şimdi bilgisayardan ööğ geldi artık:) bi de vakit yok bi de çocuk var :) bi de öperim kocaman ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy :(
      Off ne yapsam, hiçbir şeyden keyif almıyor ki canım ya. Gözleri ışıldıyor telefon iznini alırsa. "Dur onu yasaklayım ama şunu yapayım da mutlu olsun" diyebileceğim birşey yok. Bu durum çok çok üzüyor beni.
      İşin bir tatsız yanı da, beni bunalttığı gibi arkadaşlarını da sıkması. Geçen bir tanesi, "artık bana oyundan bahsetme" demiş. Yazık, gururunun kırıldığına eminim.

      Ben öperim asıl.:D

      Sil
  5. Duyduuum ama oynamadım. :)

    YanıtlaSil